İnsan yalnız kalamaz derler ya; beni yalnız bırakın artık, lütfen!

Artık rahatça soyunup giyinmek istiyorum. Müziği son ses açıp dans edip, tepinip sonra da bol bi tişört giyip kitap okumak istiyorum. Yan odadan gelen gereksiz ve ayar eden kahkahaları duymak istemiyorum. Benim yıkanayım da temiz olayım diye girdiğim yerde başkasının iğrenç saçları olmasın istiyorum. İnsanlar arada insan olduklarını hatırlasın da sifonu kullanmayı bilsin istiyorum. Nitekim bi avuçluk suyun içinde bana dik dik bakan dışkılar görmekten artık kusabilirim. Ve kızların birbirlerini nedensiz yere sapıkça görünen bir dürtüyle öpmesini istemiyorum. Karşılıklı alış ama vermeyiş ilişkileri olmasın istiyorum. Artık gözüme bakıp beni anlayan birileri olsun istiyorum. Çünkü iki saat laf anlatmaktan bıktım. Giriş çıkış saatlerimi kontrol etmesinler istiyorum. Kısaca 60 kişilik hayır hayır daha fenası 60 kızın kaldığı yurt meselesinden sıkıldım, daraldım, delirdim.
Üniversite, farklı mekanlar, farklı insanlar, farklı zamanlar, vs vs sebebiyle ortadan ikiye ayrılan dostluklardan nefret ediyorum. Yapmayın, kandırmayın kendinizi. İsteseydiniz kopmazdı hiçbir şey. Yenilerle eskiler arasında denge kuramadınız. Yapamadınız. Olmadı. Şimdi her kafa yapan kadehi size kaldırıyorum. Giden, gidecek olan ve belki gidip de dönecek olan dostlara, dostluklara. Hadi bakalım, dibini görelim herşeyin. Yara-sın.
Annem iyi olsun istiyorum. Artık korkunç düşler görmesin. Suçlamasın kendini. Geçti herşey. Geçmiş gitmiş oldu. Yalnız kalmasın istiyorum. Ama yalnızlığını da doya doya yaşasın. Evrenin yalnışlarını düzeltmeye kalkmasın. İnsan böyle. Renkli. Alacamız içimizde. Bu böyle. Bu yüzden tek renkli olmalarını istemesin onlardan. Biraz sakinleşsin istiyorum. Ayaklarını suya sokup gözlerini bulutlara diksin. Herşey nasıl iyileşecek görsün.
Taşınalım istiyorum. Evet bunu ilk kez istiyorum. Güneş alan koskoca odamı küçük bir odaya değişebilirim. Yollara düşelim, yorulalım. Ama artık eskiyen şehri terk edelim. Anılarımız, acılarımız herşeyimiz orada kalsın. Annem eşyalarını toplasın bir bavula. Ben de kitaplarımı ve sevdiğim kıyafetlerimi alayım. Sonra trene atlayalım. Uzun yolu seçelim, gelişmişliğe inat. Tepecikler, göller görelim. Ve sonunda Sirkeci'de inelim. Sonra bir ev bulalım. Annem her bunaldığında onu sahile götüreyim. Ayaklarını suya soksun. Ve iyileşsin herşey...
Artık şarkılar beni deli etmesin istiyorum. Tek bir şarkıyla nefes alıp diğer şarkıyla nefessiz kalmayayım istiyorum. O'nu hatırlamaktansa herşeyde o gelsin de yeni anılar eklesin istiyorum. Ya da istemiyorum hiçbirşey. O'nla ilgili tek bir şey istemiyorum. İstemiyor muyum? Ciddi miyim? Ya da isyan günü mü bugün? Sakinleşmeliyim. Evet sakin olup sabit bir kafayla düşünmek istiyorum. Ama pek bi sallanıyorum şu ara...
Kafamın içinde gezinen küçük karıncalar binlerce düşünce taşıyor hergün hücrelerime. Ve hücrelerden emilen düş-ünceler kanıma karışıyor. Hızlı hızlı akarken kanımla beraber tüm bunlar vücut isyan ediyor doğal olarak. Küçük bir vücut bu, tüm bunlar için. Anlatamıyorum. Düşer birgün. Kanar kolu bacağı. Canı acır. Ya da en fenası karar verir bir şarkıdan esinlenip "gökyüzüyle sonsuzluğa uyanmaya".


Karıncalar, yeter terk edin beni!

Yorumlar

Popüler Yayınlar