Her Şey Yolunda Mı?

Keşke burada olsan.
Öyle saçmalıyor ki günler, saatler. Yani doğruyu göstermek zorunda değil hiçbiri, anlatamıyorum. Kandıramıyorum onları. Geriye doğru gitse her şey, günler, saatler, zaman geri geri aksa. Çünkü boğuyor beni yeni gelen gün, yeni saat, yeni dakika. Kafamın içinde biran durduruyorum tüm koşuşturanları, ama sanki beynimde zıplıyorlar, baskı yapıyorlar üzerimde. Tüm bu deliliklere rağmen yine de ağlamıyorum bak. Öyle güçlü oldum ki ben, vursan kırsan döksen yıkılmam. Düşün, o derece sağlamım artık. İçten içe çürümekten korkuyorum sadece. Birden içten yıkılmak. Çok içliyim bu aralar, çürüyor muyum acaba? Bilemiyorum...


Bilemiyorum... Hayır, kafam yerinde değil ama keşke burada olsan. Bunu düşünebiliyorum halen. Burada olsan ben sana baksam, yani konuşma istersen. Ama çok bulanık her şey bugünlerde, sen bari apaçık olsan. Bunu diliyorum sadece, ama tanrıyla anlaşmam da geçiciymiş sanırım. Vadeli, taksitli şeylerden oluşuyor hayatım, evet. Bak bunu da anladım bugünlerde. Hiçbir şey tam değil, sevgilerim, aşklarım, sevişmelerim bile aylara yıllara bölünmüş. Hepsini parça parça yaşamak zorundayım. Üstelik hiçbiri eve teslim değil. Geldiklerinde taşınmış olmak bütün endişem. Yoksa bildiği gibi , bildiği zamanda gelsin her şey.


Yani burada olsan sen şimdi... Çaydanlık buharı gibi çarpıyor rüzgar burada, o denli sıcak yani. Ama arınıyorum bir yerde, bütün gözeneklerim çarpan rüzgarla bir bir boşalıyor. Boşalan yerleri dolduramıyorum ama. Sende de öyle mi? Boşalan yerlere koyabiliyor musun yeni şeyleri? Sanki eksiliyorum her rüzgarda. Anlaşamıyorum onunla da, bugünlerde bunu da anladım.



Burada olsaydın, yanıma otursaydın anlatırdım sana onu. Ondan vazgeçemediğim için yerine oldurmaya çalıştıklarımı. Çalıştıkça daha da mahvettiğimi. Onu silicem diye her şeye bodoslama daldığımı. Martı kadar olamıyorum bugünlerde, çakılı kalıyorum denize. Kanadım mı eksik yoksa gagam mı bilemiyorum. Yani insanım ben, bir küçük insan. Çok şey yaşamış ama martı kadar olamamış bir küçük insancık. O da öyle esasında. Kocaman gövdesinde bir küçük insan. Ama martıdan bile büyük gözümde. Ondan bile daha yumuşak, daha cesaretli. Gözüm derken, gözüm ne renkti benim?


Burada olsaydın rengimi söylerdin. Ben bugünlerde çok renk kaybediyorum sanırım. Yatağım mavi mavi, uyurken bütün rüyalarım akıyor, gidiyor anlaşılan. Ve yer yer siyahlıklar var yastığımda. Koparılmış yabani otlar gibi, yani saçım da renk kaybediyor.

Renklerimi geri verebileceğini umuyorum oysa ben.. Yani ah burada olsan...


Beynimin içinde zıplıyor yine birşeyler. Nasıl ağrılı bu ritüel, anlatamam. Burada olsan kurtarabilirdin diye umuyorum oysa ben.


Unut tüm bunları, ben aslında diyecektim ki...
Nasılsın canım? Her şey yolunda mı, iyi misin?


yazarken: Anathema|One Last Goodbye

Yorumlar

  1. hasret midir sitem midir yoksa bir vedalaşma mı...tesadüfen rastladığım ''küçücük bir insancığın'' aklımdan geçen kelimeleri cümleleştirmesine tanık olmak da ayrı bir his...

    YanıtlaSil
  2. küçücük bi insancığım , işim aklınızı okumak ;)

    YanıtlaSil
  3. küçük bir insan için fazla ağır değil mi ama bu kelimelere yüklenen keder?

    ve tanıştığıma memnun oldum Libra...

    YanıtlaSil
  4. yok canım, kederin küçüğü büyüğü olmaz ;)

    memnun oldum ben de

    YanıtlaSil
  5. yazıda şarkıda harkulade. kendi bloglarıma da beklerim melankolinin en dibine vurmuş bir halde bulduğunda kendini..

    YanıtlaSil
  6. teşekkür ederim :)

    uğrarım tabi

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar