Yansıma



   Üzüm olup dalımda mı kalsam, yoksa şaraba düşüp kanına mı girsem? Hangisi lazım sana, gel de bir konuşalım.
 
  Olmuyor böyle sen karada, ben havada. Ciddi yer dünya, ciddi iş insan olmak. Ama ben uçarken senin yere körü körüne bağlanman neden? Ve hatta kuru kuruya. Bir yudum şarapla ıslanmamış dudaklarını hangi toprağa sunacaksın, söyle bana.

  Sen bir tanrı değilsin, bu oynadığımız da bir tragedya. Ondandır ki bizim için bir bağ bozumu beklemek akıllıca değil, hangi dağın ardına sakladıysan duygularını bozulmadan hiçbir şey hemen al getir.

  Aramızdaki bu pek gizemli mesele uzadıkça sakız gibi, açılmadıkça senin "benim canım" ağzın; bastırdıkça bastırıyorum ne varsa içimde. Ezildikçe duygularım, aklımda bir şeyler şahlanıyor.

  Bir şeyler.

  Elinde barışa dair bir şey yok.
  Bir damla güneşli gün yok.
  Savaşıyor içimde duraksız.


  Kanına gireyim, yalpalasan da içinde olayım, üzüm olup uzaktan bakmayayım istiyorum.
 
  Tanrı olmasak da yansıma olalım.                                                         

  İlahi olmasa da içinde bir şeyler, birazcık ruhundan ver yeter.

 
  Aza tamah ediyorum bu aralar, eş dost görse öldüresiye güler.





  Es kaza karar versen mesela bir sabah çayımı daha yeni koymuşken,

  Hazır sigarayı da bırakmış, tadımız kaçmamışken.

  Tek eksiği de senmişsin gibiyken soframın;


  Her şeyi bırakıp, sana başlasam.



  Uzatma, gel de bir konuşalım.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar