Gece, Düşünce Balonları

Konuştuklarınızın karşı taraf üzerindeki etkisini düşünmekten bir hal olduğunuzda, bırakınız inceldiği yerden kopsun. Sizin de lafınız, kurulu birkaç cümleniz, belki hoş bir gülümsemeniz var efendim. Ve 20 yaşınıza sığdırdığınız ufak tefek, hatta minik sayılabilecek anılarınız. Var bunlar, görünüz.
Onunkiler karşısında benimkiler masal yahu mu dediniz? Ayıp ettiniz efendim çok ayıp ettiniz. Anılar karakterin ana parçalarıdır oysaki. Biri saklansa yapboz eksik olur. Sizden oluşan bir portrede gözlerinizin eksik olduğu düşünün bir kez. Mümkün mü? Asla, öyleyse nedir bu çocukluk? Elinizdekileri dökmeden oyun oynayamazsınız.
Küçücük ellerinizi yüzünüze perde ettiğiniz görüyorum. Yakıştıramadım hiç. Açınız ellerinizi, bakınız. İnsanları gözlemlemeden de gelişigüzel, utanmadan, sıkılmadan, çok ince düşünmeden konuşmaya bakın. Bir bardak kahve gibi şimdiki ilişkiler, cadde başında başlayıp siz alışana kadar cadde sonunda biten birkaç kaldırımlık yağmurlar gibi ya da... Siz ince düşünüp konuşana dek bitiveriyor. Bu yüzden bırakın çocukluğu, ölçüp biçmeyi.
Velhasıl, kim başarabilmiş ki şu zamanda tam da üzerine biçilmiş kaftanı giyebilmeyi?









04.01.10 Kocaeli
Bassment-In My Sleeping

Yorumlar

Popüler Yayınlar