Gitme-lisin, lütfen.

Ne hayatımda ol, ne aklımda. Kokunu da alabilirsin üzerimden artık. Kendimle barıştım. Şarkıları da dinliyorum kulaklarım patlayana dek ses verip hem de. Ve boğazım yırtılana kadar eşlik ediyorum onlara. Gözlerimden yaşlar geliyor sonrasında, ama biliyorum canım acıdığından. Yoksa etkilemiyor artık ne sen ne şarkıların ne de kokun.

İstanbul da benim artık. Seninle olan bölümünü boğaza attım, bir martıya yem oldun. Gözümden dökülenleri de balıklar yedi. Üzerimden ellerini çektim, attım. Çingene çocuklara oyuncak oldu. Başımı yasladığım omuzlarını da bir durakta unuttum. Evsiz adama yastık oldu.

Beyoğlu şarapçısına emanet gülünü geri verdim, bir de şişeleri tokuşturduk seni öldürmem şerefine. Sonra sigara aldığın evsiz gence rastladım. Bu sefer ben istedim aynısından bir tane ve önce içime alıp sonrasında üfledim seni İstanbul'a. Toz oldun, kül oldun, savruldun boğaza doğru.

Evime geldiğimde hafiflemişti herşey. Son olarak kendimden ayırmalıydım seni. Soyundum yavaş yavaş. Önce omzumdan başladım izlerini silmeye. Derin bir kızarıklık kaldı geriye. Sonra dudaklarımı sildim hoyratça. Kanatana dek, paramparça edene dek ovdum. Kanlı bir yol çizdin kendine dudaklarımdan göğsüme doğru. Sonra makasa koştu elim. Dalgalarının hırçınlığına aldırmadan vurdum makası siyah saçlarıma. Elinin dediği her yeri yok edene dek kestim onları da. İşim bittiğinde siyah bir deniz oldu ayaklarımın dibinde. Siyaha boyanmış hırçın dalgalı bir deniz. Sıra gözlerime gelince düştü makas elimden. Yüzümü gördüm. Kısacık saçlarım, ağlamaktan boyası akmış ela gözlerim, 'kan kırmızı' sıfatını layıkıyla hak eden dudaklarım ve dudaklarımdan dökülenlerden kana bulanmış göğsüm...

Gördüm. Kendimi, çabalamanın boşuna olduğunu. Seni dağıttıkça içimden dört bir köşeye çoğalıyor, çoğalıyor ve daha güçlü oluyorsun. Senden arındırdığım içim yolda omzuna yaslanan evsizi görüyor, çingene çocukların elinde ellerini... Bulutlar gibi, nereye gidersem gideyim yeryüzünde her yerde sen oluyorsun tam başımın üstünde. İzin ver artık, özgür kalayım. Çık içimden. Bırak beni, lütfen. Gözüm arkada kalmayacak söz, herşeyi hazırladım ben. Bir nefes gibi çıkıp uçup gidiver işte! Gitme-lisin artık, sıkışıyoruz içimde. Kendimi yaşatmak için seni öldürmeliyim, kanıma daha fazla karışmadan çıkmalısın içimden. Anla artık, bırak beni lütfen.

Yorumlar

  1. Anılar izler silinmiyor..Silinse de bir yerlerde gitmesi gereken kalıyor..Evet boşa çırpınış gerek yok anıları yok etmeye kalsın onlar bir köşede.."O" gittiği zaman tebessümle hatırlanmalı anılar..Gitme-lisin(Y)

    YanıtlaSil
  2. Anılar esasında tüm bunların, yazıların, yazılmayanların sebebi. Bu yüzden içimde tutmaya karar verdim yoksa onlarsız yazıp çizemem. Bazen huysuz ev sahibi olup kovuyorum içimden kiracılarımı ama... Onu da ruh halime veriyorum :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar