Overdose

Tanrım, toparlayamıyorum.
Ne aklımı, ne fikrimi, ne kendimi.
Heran vitesi boşa alıp yokuştan aşağı bırakacak gibiyim kendimi. Heran yapabilirim bunu.


Heran küçük dozlarda ölebilirim. Yavaş yavaş çekip burnumdan beyaz palavraları, başımın dönmesine bile vakit bulamadan hem de, kimseye de haber vermeden üstelik, yazıların bir köşesinde ölebilirim.


Ya da damarıma damarıma sokup gerçeğin ucunu, kanım karışamadan daha silindirin içine, öyle hızlı yani. Hızlı hızlı ölebilirim bu aralar. Hiç kimse anlamadan, hiç fark ettirmeden, güle oynaya.


Kimi zaman tırnaklarımı kafamın içine batırıp koparıp alasım geliyor düşüncelerimi. Sonra hepsini saksılara ekip pencere kenarında yetiştireyim diyorum. Her tarafımı kemiren bu etobur hayattan bitkisel bir hayata geçeyim, bi iki yaprağım olsun arada bir döküleyim diyorum. Arada bir açayım, renklerim olsun, köküm olsun.



Ama içimdeki boşluk büyüdükçe ne köklü bir geçmiş kalıyor aklımda ne de renkli bir gelecek. Boşluk can sıktıkça ölme dozu artıyor kaldırma kuvvetimin. Fizik kurallarına aykırı bir hayat yaşıyorum şu ara. Kaldırma kuvvetim sizlere ömür.



Tanrım, toparlayamıyorum.
Tadım tuzum kalmadı artık.
Bozuluyorum.





Bana yaptığın şu saçmalıklara bozuluyorum Tanrım, ve baban gelse affetmem seni.





yazarken: Göksel|Kurşuni Renkler

Yorumlar

Popüler Yayınlar